İnsanın kendi ayakları üzerinde durması, bu ülkede zor... Birçok engel var çünkü, hele kadınsanız. Kadını hala bir birey değil, cinsel obje gibi gören, çeşitli yasaklarla sınırlayan insanların yoğun olduğu bir toplumda, çözüm yolu da az...
Bu yüzden sürekli destek gerek...
Sadece yol göstermek değil, o yolu açmak için çaba göstermeliyiz öncelikle...
Ekranda, her pazar akşamı, evimize neşe taşıyan, Beşiktaş Kültür Merkezi'nin "Çok Güzel Hareketler Bunlar" ekibi, gerçekten çok güzel sosyal projeye imza atacak bu gece...
İlk filmleri "Çok Filim Hareketler Bunlar"ın İzmir'deki gala gelirini, kadınlara yol açan, destek veren "Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mikro Kredi Projesi"ne bırakmak gibi...
BKM Ege Bölge Temsilcisi Devajans'ın Başkanı Erhan Gölbey; "Elde edilecek olan gala gelirinin tamamı, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen kadınlarımıza destek olacak" diyor.
Yürekten alkışlıyorum bu girişimi... Çünkü bu, büyük bir iş bence... Bilinçli bir toplum adına atılacak adımları tanımlıyor, kadınlara "kendi başına başarma", "İşyeri açma" imkanını sunuyor.
***
BKM'nin ilk adımı değil bu...
Beşiktaş Kültür Merkezi, daha önce, yine sanat yapıtları doğrultusunda, yine Yeni Asır'la yaptığı işbirliği sonucunda, Türkiye Görme Özürlüleri Derneği Kitaplığı'nın daha çağdaş, daha geniş bir yere taşınmasına aracılık etti; "Sokak Çocukları Koruma Derneği"ne destek verip çocukların eğitim görmesini sağladı.
Fikri Yeni Asır verdi, onlar da gönülden katıldı, "emeğine" toplumu ortak etti.
Şimdi kadınlara, "Yalnız değilsiniz" mesajı veriyor.
Bu sanatın toplumdan aldığı gücü yine, ona geri verme girişimidir, bir vefa duygusunun harekete geçmesidir.
Sanat toplum için olmalı, inancının pekişmesidir.
Türk insanının, el ele verince neler başarabileceğinin bir kanıtıdır.
Bu akşam, Forum Bornova'da, tüm ekip bizleri bekliyor. Başlarında Yılmaz Erdoğan hocalarıyla birlikte, toplumla kucaklaşmayı, ilk filmlerini çoluk cocuk birlikte izlemeyi...
Emeklerini topluma armağan eden bu gençler, alkışı hak etmiyor mu sizce?
Mesaj alınmıştır...
Kentler arasında geleneksel dostluğu, işbirliğini, geleceğe yatırımları pekiştiren girişimler gün geçtikçe azalıyor.
Çünkü herkes kendini kurtarma peşinde... Hal böyle olunca, sevgi ve saygının yerini de, çekememezlik, iki yüzlülük alıyor.
Son yıllarda yaşadıklarımız bunun göstergesi...
Oysa güçlü birliktelikler, ülkenin çağdaş geleceğinin yapı taşlarıdır her zaman...
Hele dernekler buna destek verirse...
***
İzmir'de bu güçlü dostluk köprüsünü kuran derneklerinden biri de İzmir Denizlililer Derneği...
Dernek, Ege'nin iki müstesna kenti arasında, inanılmaz bir köprü oldu.
İzmir'de yaşayan Denizlililer, doğu büyüdükleri kente, İzmir'in nezaketini, sıcak dostluğunu götürürken, Denizli'den de bu sayede ekonomik ve toplumsal işbirliği geldi.
İki kent arasında sarsılmaz bir güven oluştu.
Bunu, bizzat gördüm, yaşadım.
Geçen akşam, derneğin cesur, sevimli, sevgi dolu Başkanı Yenel Gürce'nin daveti üzerine, Mövenpick Otel'de düzenledikleri yemeğe katıldım.
Yanımda da çok sevdiğim dostum, Denizli Cumhuriyet Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Ramazan Kavutçu ile birlikte...
***
Sıcak, dostane bir gecenin konuğuydum gerçekten... Yenel hanım, her zamanki nezaketiyle, gece boyunca konuklarını hiç yalnız bırakmadı. Sadece İzmir'de yaşayan Denizlililer değil, Denizli'den gelen konuklar da vardı aramızda...
Denizli Valisi Yavuz Erkmen ve Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, yaptıkları konuşmalarla, kentin atılım içinde olduğunu vurguladı, Zeybekci, "Denizli, dünya kenti olacak. Altyapı çalışmalarımız bitmek üzere, geldiğinizde bambaşka bir kent göreceksiniz" diyordu.
Vali Erkmen ise masamıza geldi, güleç yüzlü, sıcak bir insan... Kentin değişim içinde olduğunu, adım adım lider kent kimliğini oluşturduklarını söyledi ve ekledi:
"Hürol Bey, Yeni Asır, her zaman olduğu gibi, bu dönemde de yanımızda olsun. Size ihtiyacımız var."
Her zaman yanınızdayız sayın Valim, her zaman...
GÜNÜN SÖZÜ
Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak da ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz
Montaigne