Milli ara sebebiyle gözümüzü kulağımızı çevirdiğimiz 2. ve 3. Lig cephesinde vaziyet hayli ilginç. Misal 3.
Lig 2. Grup'ta ilk haftada 9 maçta topu topu 4 gol atılırken ikinci haftada bu rakamın 31'e çıkması başlı başına haber aslında. Belki de bu sıçrayış lig tarihinin en ilginç seyrine denk geliyor. Fakat bununla birlikte bu cephede mücadele eden Egelilerin başlangıçları ise ayrı bir ders konusu. Okul tahtalarına yazıldığı gibi ders yazıp iki nokta üst üste koyup 2. ve 3. Lig diye belirttikten sonra konu kısmına (Kazanç durumları) şeklinde bir açıklama yapabiliriz.
MENEMEN VE TİRE
Menemen Belediyespor ve Tire 1922 dışında ikide iki yapanı yok. Bu iki takımı ayrı tutup, Uşak'ın, Manisaspor'un, Fethiye'nin, Nazilli'nin, Bergama, Karşıyaka ve Bucaspor'un henüz galibiyet hanesinin boş olduğunun altını çizelim. Bodrum, Manisa BŞB., Kızılcabölük, Turgutlu ve Muğla'nın ise birer galibiyeti var. Burada da Manisa BŞB., Kızılcabölük ve Turgutlu'nun 4'er puanı dışında tablo sıkıntılı.
Tamam ligin başı, uyum sorunu, eksikler gibi birçok mazereti sıralayıp ön yargıda bulunmak için henüz erken ama kulüplerin vaziyeti de hayıflanmamızın boşa olmadığını kanıtlıyor.
TABLO KAÇINILMAZDI
Buca'nın daha lig başlamadan yaşadıkları sonrası bu tablonun kaçınılmaz olacağını biliyorduk zaten. Keza tribündeki gücüne rağmen kendini paraşütsüz 3.
Lig'de bulan Karşıyaka'yı da endişe verici bir sezonun beklediğini tahmin edebiliyorduk. Ancak lig başlar başlamaz rakamların kulağımıza fısıldaması ile sıkıntımız daha da arttı. Egelilerin geride kalan 28 randevusunun 9'unda galibiyet çıkması bize gelecek adına pek olumlu mesajlar vermiyor. Yazının orta yerinde ayrı tuttuğumuz Menemen ve Tire 1922'nin gayreti ise alkışı hak ediyor. Özellikle Menemen'in son 24 iç saha maçında yenilgi yüzü görmemesi, Tire'nin de geçen sezondan bu yana son 8 maçından 7 galibiyet çıkarması hafife alınacak performanslar değil. Sözün özü vakit herkes için aynı işliyor. Ne demişti La Fontaine?
"Zamanında davranmasını bilmedikten sonra konuşmanın hiçbir faydası yoktur".