• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 28 Ağustos 2024, 23:18
Annenin çocuğa, öğretmenin öğrencisine, büyük kardeşin küçüğüne bakışında gizlidir şefkat.
İçinde sevgiyi, korumayı, sevecenliği barındırır. Ekmek, su gibi ihtiyaçtır. Çocukluğunda bu duygudan mahrum kalanları yaşı kaç olursa olsun hemen tanırsınız, öyle derin iz bırakır yani şefkatsizlik. Gözlerdeki donukluk, duygusuzluk, merhametsizlik, narsistik özellikler ya da daha niceleri ile ele verir hemen o kişi kendini.

'ÇOK MU YARGILIYORUZ'
Her yaşta ihtiyacıdır aslında insanlığın şefkat. Bazen yaslanılacak bir omuzda, bazen sizi can kulağıyla dinleyende, bazen sizi anlayanda, bazen de sımsıkı kucaklayanda gizlidir o şefkat ve sizi öyle besler ki, canlanır; kendinizi güvende hissedersiniz.
Dedik ya şefkatin içinde sevgi ve koruma duygusu var. Başkalarına özenli olmanın hazzı insanlığımızı da arttırır. Şefkat besleyen de onu hisseden de sonsuz bir doyum içinde yani. Diğerlerine gösterdiğimiz özen ve nezaketi kendimize ne kadar gösterebiliyoruz sorusunu sorduğumuzda ise öz şefkat kavramı ile karşılaşıyoruz.
Mesela iç sesimiz nasıl?
Kendimize nasıl hitap ediyoruz?
Çok mu yargılıyoruz? Fazla mı acımasız davranıyoruz. Çocuğumuzu ya da bir başkasını bu kadar yargılar mıydık? Yargılasak nolurdu? Bizdeki etkilerini hiç düşündük mü? Peki duygularımızı kabullenebiliyor muyuz?
Olumsuz olanlar dahil hepsine şefkatle yaklaşabiliyor muyuz?
Unutmayalım ki duygular bize bir şeyler anlatmaya çalışır.
Öyleyse önce kabullenip, sonra onları anlamaya çalışalım.

ÖNCE KENDİNİ SEV
Eğer duygularını görmezden geliyorsan uzmanlar kendini sevmediğini söylüyor. Kendini sevmiyorsan hiç ulaşamayacağın başka sevgiler peşinde koşacaksın, hatta dilencisi olacaksın.
Senin bile sevmediğin kendini bir başkası niye sevsin ki?
Kendimize gösterdiğimiz şefkatin ölçülerinden biri de bedenine nasıl davrandığınla ilgili.
Çocuğunun sağlıksız beslenmesine, hareketsiz kalmasına razı olur musun? İhtiyaçlarına, uykusuna, sağlığına kayıtsız kalabilir misin?
Peki kendinin? Kendini objektif değerlendirebiliyor musun? Eleştirdiğin zayıf yönlerinin aslında güçlü yönlerin olabileceğinin farkında mısın? Mesela kendini fazla sabırlı, uyumlu, merhametli görüp, bu yüzden hayatta zorlandığını düşünerek; aslında güçlü olduğunu gösteren bu özellikleri zayıflık olarak tanımlayıp yine kendine şefkatten uzak mı davranıyorsun?
Bu konuda gelen övgüleri alıp kabul etmekle kendinize şefkat göstermeye başlayabilirsiniz.
Çünkü bunu hak ediyorsun.
Hele de günümüzde, hala sabırlı, uyumlu, empatik olabiliyorsan en büyük övgüleri sen hak ediyorsun.

'TIPKI BİR ANNE GİBİ'
Tabi gerçekten zayıf özelliklerin de olacak. Onlara da şefkat göstermelisin. Mesela fazla fedakarlık yapıyor ve kendi ihtiyaçlarını erteliyorsan, önce bu zayıflığını güçlendirme kararı al, sonra iç sesine ve düşüncelerine şefkatle yaklaş. Her ilerlemeni takdir etmeyi de unutma.
Zayıf özelliklerinden daha fazlası, yaraların ve travmaların da olacak, kendini sevmeye engel teşkil edecek hatta. Varsa böyle travmalar kendine şefkat göster ve uzmandan destek al, o yaraları sar, sarmala. Ve ihtiyaçlarını gör, onlara da şefkat göster. Sosyal ilişkiler, gerçek iletişim, eğlenmek, anlaşılmak, dinlenmek, duyulmak, görülmek, kendin olabilmek ve daha nicelerine ihtiyaç duyuyor olabilirsin. Bu ihtiyaçlarından vazgeçme, bazen bir süreliğine ertelemek zorunda kalsan da hiç kimsenin senin taleplerini engellemesine izin verme.
Başkasına şefkat göstermek insanlığımızın göstergelerinden ama en kolayı o. Asıl zor olan her yönüyle tanıdığımız kendimize şefkat gösterebilmek.
Kendimizi ve başkalarını sevmenin, kabul etmenin yolu oradan yani öz şefkatten geçiyor. Tıpkı bir annenin çocuğuna yaklaşımı gibi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.