• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Duygularını kendine sakla! BURCU ILGIN

Duygularını kendine sakla!

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02 Ocak 2024, 19:42

Bir evlilik ve ilişki koçu açıklama yapmış... "Paylaşılmayan duygular yaşlandırıyor" demiş ve açıklamasına şu sözlerle devam etmiş: "Duyguları saklamak maske takmak demektir. Bu da hem ilişkilerde hem de kişinin kendi mental sağlığında bir süre sonra daha büyük yıkımlara sebep olabiliyor." Külliyen yanlış!

AYNA TAKTİĞİ
Evlilikte duyguları açıklamak, erkekler tarafından sadece ve sadece "dır dır" olarak görülüyor. Duygularını anlatmak asla işe yaramadığı gibi erkeğin anlatmaya çalıştığın duygularla dalga geçmek ya da "ne alakası var ya" demek suretiyle seni daha çok sinir etmesine neden oluyor.
Evlilikte duygularını anlatmanın en kısa yolu ona anladığı dilden konuşmak. Yani sana yaşattığının aynısını ona yaşataraktan kendini bir ayna gibi kullanmaktır. 15 yıllık tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki duygularını anlatmanın en iyi yolu benim uydurmamla "ayna taktiği"! Ayrıca bir erkeğe bir konuyu uzun uzun anlatmak en büyük taktik hatası. Çünkü ilk kelimeden sonrasını asla dinlemiyorlar.
Bu yüzden sondan başlamak ve en son söyleyeceğini başta söylemek en iyisi.

BİRAZ MASKE İYİDİR
Maske konusuna gelince. Maske o kadar da kötü bir şey değildir. Evlilikte bile biraz gizem gerekir. İki taraf birbirinden yüzde yüz emin olursa biraz sıkıcı olmaya başlar.
Kadın da erkek de keşfetmeyi sever. Gizli kapaklı işler çevirmeyi sever. (Tabii ki bu bahsettiğim şey güven ile ilgili değildir. Güven ilişkinin temelidir ve olmazsa olmazıdır) 15 yıl sonunda bile sürpriz hareketler yapıp karşındakini şaşırtabilmelisin. Bu da biraz duyguları maskelemeyi gerektirir.

ÇIRPINDIKÇA BATMAK
Aslında geriye dönüp baktığımda sadece evlilikte değil tüm insan ilişkilerimde, en büyük yanlışımın kendimi ifade etmeye çalışmak olduğunu görüyorum. Bu mesele tam bir bataklık. Çırpındıkça daha çok batıyorsun. Kendini ifade etmeye çalışmayı bıraktığın anda üstünden bir yük kalkıyor. O hafiflikle istemsiz olarak bataklıkta yükseliveriyorsun. O noktadan sonra duyguların da davranışların da özgürlüğüne kavuşuyor. Duygularınızı paylaşmayın.
Onları özgür bırakın. Bu size yetecektir!
Ayrıca herkesin her şeyi bilmesine gerek yok emin olabilirsiniz. Ben kendimi "herkese karşı şeffaf olmamak" konusunda eğitmeye çalışıyorum hala... Ama olacak, yapacağım, kendimde o ışığı görmeye başladım. Güveniyorum sana kızım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.