Okulların kapanma vakti yaklaştı.
Pek çok kişi planlarını yaptı. Yaz tatili deyince insanın aklına tabii ki hemen deniz, kum, güneş üçlüsü geliyor. Bu stilde bir program yapmadıysanız kendinizi tatil yapmış olarak saymıyorsunuz. Yani benim çevremdeki insanların yüzde 99.5'u böyle. Benim denizle de güneşle de pek ilgim yoktur.
Kumu da hiç sevmem ama ben bile çocuklar için illa ki bir haftalık deniz tatili planı mutlaka yapıyorum.
TOKSİK ATIK YERİNE ANI BİRİKTİR
Deniz ve kum insanın bir yıl boyunca biriktirdiği negatif enerjiyi almakta gerçekten bir numara. Güneş ise D vitamini deposu. Ancak bu güzelim sağlıklı ve enerjili tatili, 5 yıldızlı otellere indirgeyerek bu faydaları atlıyoruz. Bir açık büfeden diğerine koşarken yoruluyoruz. Lezzetsiz ve bol kalorili açık büfe yiyeceklerle bedenimize zarar veriyoruz. Geceler de (bazıları çok özenli olabiliyor) turistleri eğlendirmeye yönelik animasyon şovlarla geçiyor. Birbirinin aynı 5 günün sonunda cebimizden bir sürü para eksilmiş, vücudumuzda bir sürü yağ birikmiş, cildimiz havuz suyuyla çatlamış olarak çıkıyoruz.
Ne mi yapalım? Denizin güneşin de olduğu bir rota çizelim kendimize ailecek.
Gündüzleri tuzlu suyla cildimizi ve ruhumuzu arındıralım, geceleri ise mini şehir turları... Hatta belki rotanıza yeni açılan gece müzelerini de eklersiniz. Tarih ve sanat da sizinle gelir böylece. Çocuklar da eğlenirken öğrenirler. Vücutta toksik atık biriktireceğinize güzel anılar biriktirirsiniz..
