• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Ekonomiye güvende artış CAHİT SÖNMEZ

Ekonomiye güvende artış

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Ocak 2020, 23:51

Merkez Bankası gibi aktörler de ekonomiye bakışlarına göre temkinli durmayı tercih edebiliyorlar ya da tüketim ve yatırım kararları verebiliyorlar. Bu kararları ise ekonomiye duydukları güvene göre değişebiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekonominin bu iki önemli aktörünün nabzını tutmak amacıyla hem "Tüketici Güven Endeksini" hem de "Sanayi Güven Endeksini" hesaplıyor.
Dün Ocak ayı Tüketici Güven Endeksini açıkladı. Çalışmada tüketicilerin geride bırakılan ve aynı zamanda geleceğe yönelik ekonomik beklentilerini değerlendiriyor. 2019 yılında 55'lere kadar gerileyen endeks bu ay 58,8 seviyesine çıkmış. Detayları göz ardı ettiğimizde mevcut duruma göre tüketicilerin ekonomiye duydukları güvende bir artış olduğunu söyleyebiliyoruz.
Ancak detaylarda şu gerçekler de dikkat çekiyor. Metodoloji ile ilgili kısa bir hatırlatma yapalım detaylardan önce.
Yaklaşık sorulan 18 sorudan alınan yanıtlara göre hesaplanan alt endeks değerlerinden 100'ün altında kalanlar tüketicilerin ekonomiye güven duyulmadığını, 100'ün üstünde olanlar ise güven duyulduğunu gösteriyor.

MERKEZ BANKASI'NIN ETKİSİYLE
Çalışmada ilk baktığım "hanehalkının içinde bulunduğu mali durum" sorusu oluyor. Bu sorunun karşısındaki değer bu ay 68,9 düzeyinde olmuş.
Geçen yılın eş dönemine göre yüzde 4,1 gerileme söz konusu. Buna karşın gelecek 12 ay içinde mali durumlarında düzelme olacağını bekliyorlar. Tüketicilerin bu soruya verdikleri yanıt sonrası endeks değeri 79,5'e gelmiş.
Diğer kritik soru ise "gelecek 3 ayda tüketim finansmanı amacıyla borç kullanma olasılığı. "Tüketiciler 3 aylık süreçte kredi almaya sıcak bakıyorlar bu sorunun yanıtlarına göre. Zaten endeks değeri bir önceki döneme göre yüzde 4,6 yükselmiş.
Tüketicilerin borçlanma iştahlarının artmasında kuşkusuz Merkez Bankası'nın aldığı aksiyonların payı oldukça fazla.
Başta faiz oranlarını aşağı çekmesi, kredi hacmindeki artış hacmine göre TL zorunlu karşılık oranı uygulaması gibi önlemler etkisini göstermeye başlamış.

BEKLE GÖR POLİTİKASI HAKİM
Fakat şöyle bir çelişki de ben buradayım diyor. "Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinde" ve aynı şekilde yarı dayanıklı tüketim malları tüketim isteğinde iştahlı olmadıklarını beyan etmiş tüketiciler. Daha da çarpıcı olan yanıtlar "konut ve otomobil satın alma ihtimalleri" sorularından gelmiş. Konutta endeks değeri halen 7,6, otomobilde 11,4 seviyelerinde. Yani 100 sınırının hayli altında kalıyorlar. Üstelik bir önceki döneme göre de otomobil yüzde 9,1, konut yüzde 2,4 aşağı gelmiş.
Hem borç almak istiyorlar hem de tüketim yapmak istemiyorlar. Acaba eski borçlarını çevirme amaçlı borçlanma isteği olabilir mi? Biraz aklım karıştı.
Tasarruf etme eğiliminde de yüzde 9 azalma söz konusu. Tüketicilerin Merkez Bankası'ndan farklı olarak gelecek 12 ay içinde TÜFE'nin değişime ilişkin beklentilerinde bir önceki duruma göre karamsarlaşma görülüyor.
Sorulara verilen yanıtları bir araya getirdiğimde ne yazık ki bir resme ulaşamıyorum.
Bu yüzden ancak şu yorumu yapabilirim. Tüketicilerin de kafası benim gibi biraz karışmış. Alınan önlemlerin tam olarak olumlu etkileri konusunda henüz kararsızlar. Kısacası şimdilik bekle göre politikasını tercih ediyorlar.
Sanırım biraz daha zamana ihtiyaç var resmin netleşmesi için.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.