MSCI, Morgan Stanley Capital International'ın kısaltılmışı. Küresel finansal sistem içinde oldukça itibar gören uluslararası bir finansal kuruluş Morgan Stanley... Bir dizi endeks oluşturup bunları düzenli olarak yayımlıyor. Bunların tamamı önemli referans endeks olarak ABD dışı piyasaların ölçümlenmesi nedeniyle özellikle yabancı sermaye tarafından yakından izleniyor. Türkiye MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi içinde yer alıyor. Bu endeks 23 gelişmekte olan ülke borsalarında işlem gören hisselerin piyasa kapitilizasyonuna göre belirleniyor. Brezilya, Rusya, Çin, Kore ve bazı Orta Avrupa ülkeleri de 23 ülke içindeler. Endekse dahil olan piyasalarda olası değişiklikler dikkate alınarak endeks periyodik olarak gözden geçiriliyor.
Çıkarılan ve eklenen piyasalar olabiliyor zaman içinde. Aynen borsaların kendi bünyelerindeki endeksleri genellikle üçer aylık dönemlerde revize etmeleri gibi...
ÖNCÜ GELİŞEN PİYASA OLABİLİR
Şu sıralar Morgan Stanley bu yıla ait endekslerinde değerlendirme yapıyor. Bu çerçevede Türkiye'nin MSCI Gelişmen Piyasalar Endeksindeki statüsünü de gözden geçiriyor. Ne yazık ki bazı olumsuz gözlemleri var şirketin. Bunların başında açığa satış ve hisse senedi borç verme işlemlerinin yasaklanması geliyor. Bu iki olumsuz faktörün iki sonucu olabilir. Gelişen piyasa statüsünden daha alt statüler olan ya "öncü gelişen piyasa" ya da "ayrık" kategorisine alabilirler. Umarız bahsettiğimiz olasılıklar gerçekleşmez ve Türkiye alt katmanlara çekilmez. Eğer çekerse tabi ki başta prestij kaybı olmak üzere olumsuz yansıma söz konusu olacaktır. MSCI kapsamındaki bazı endeksler küresel yatırımcılar için bu ülkelerde yatırım fırsatlarının artması önünde iştah açabiliyor aynı zamanda risklerin dağıtılması ilkesi çerçevesinde portföylerin çeşitlendirmesine katkı yapıyor.
Aynı zamanda şirket MSCI Türkiye Endeksi'ni de yönetiyor. BIST'den 10 şirketin hisselerinden oluşuyor bu endeks.
Borsa yatırım fonu olarak katılım payları NASDAQ borsasında işlem görüyor. Yıla değeri 29,36 dolardan başlamıştı. Ancak zirveden aşağı geldi 21 Ocak itibarıyla ve pandeminin de etkisiyle 20 Martta 17,81 dolara kadar geriledi. Yani yüzde 39,33 oranında değer kaybetmiş. Sonra malum hızlı toparlanma geldi ve yüzde 29,81 artış ile değeri yeniden 23,12 dolara çıktı.
YASAK DÜN İTİBARİYLE KALKTI
Morgan Stanley'in taktığı açığa satış işlemlerinin yasağı dün itibarıyla kaldırıldı. Bu arada açığa satış işlemi bir menkul kıymetin ödünç alınması ve bunun önce satılıp belli bir sürede satın alınıp geri iade edilmesi işlemidir.
Düşen piyasalarda geçerli bir işlem diyebiliriz. Örneğin 15 lira değerindeki bir hisse senedinin fiyatının 10 liralara inmesini bekliyorsak bu hisse senedini 15 liradan satıp TL'ye dönüyoruz. 10 liraya indiğinde de aynı adet daha doğrusu lot hisse senedini yeniden satın alıyoruz. Aradaki fark da spekülatif kazancımız oluyor.
Açığa satış işlemleri kuşkusuz düşüşlere katkı yapıyor ve düşüşün hızlanmasına neden oluyor. Tabi yarattığı panik de cabası.
İşte bu yüzden kriz dönemlerinde yasaklama yöntemine başvurulabilir. 11 Eylül İkiz Kulelerin vurulduğu hafta ABD borsalarının hemen hemen tümünde yasaklanmıştı açığa satış işlemi. Bir örnek daha verelim.
BDDK Türkiye'de yerleşik bankaların Londra'da yaptıkları swap işlemlerini özkaynakları oranında sınırlamıştı. Çünkü bizim bankalara dolar verip karşılığında TL alan yabancı bankalar TL'leri açığa satmışlar ve TL'nin değer kaybına katkı yapmışlardı. Finansal piyasalar gerçekten çok hassas... Bu yüzden her önlemin altın terazisinde tartılması gerekiyor.