Her ne kadar piyasalar FED'den sıkı para politikalarından taviz vermesini beklese de daha doğrusu inşa ettikleri beklentiler ile güvercin tona geçmelerini dayatmaya çalışsa da FED enflasyonla mücadeledeki kararlılığından vazgeçmeyecek gibi görünüyor. Federal Açık Piyasa Komitesi her toplantı sonrası yayınladığı basın açıklaması ve tutanaklarda ısrarla enflasyonun üzerine gideceğinin altını çizse de piyasalar istediği gibi ileriyi okumaya çalışıyor.
14 Aralık toplantısının tutanakları bu hafta ortasında Komite tarafından paylaşıldı.
Yine alışageldiğimiz bir tonda faizlerin kısa süre içinde aşağı gelmeyeceğinin altını bir kez daha çizdi Komite. Peki, FED neden bu sıkı duruşundan taviz vermiyor?
Ya da vermek istemiyor?
EMEK PİYASASI GÜÇLÜ
FED'e göre yanıt oldukça net... Çünkü ABD ekonomisinin mevcut durumu gayri safi yurtiçi hasılasının üçüncü çeyrekte güçlü bir şekilde genişledikten sonra 2022'nin dördüncü çeyreğinde halen ılımlı bir hızda arttığını gösteriyor. Aynı şekilde emek piyasasında da bir sorun görünmüyor.
İşgücü piyasası koşulları, Ekim ve Kasım aylarında bir miktar gevşese de halen güçlü konumunu koruyor. Geçen ay tarım dışı bordrolu sayısında çok az bir düşüş olmuş, 260 bin seviyelerini yine yakalamıştı.
Üstelik verimlilikte de bir kayıp söz konusu değil. Diğer kritik bir faktör de ücretlerin saatlik 28 doların biraz üzerine çıkmış olması. Tabi bu durumda kişisel tüketim harcamaları da belli momentumla devam ettiğinden resesyon riski de doğal olarak geriliyor.
23,3 trilyon dolarlık dev bir ekonominin sadece yüzde 2 oranında büyümesi bile birçok ülkenin toplam milli gelirleri kadar ABD ekonomisinin genişlemesi anlamına geliyor. Dolayısıyla FED harcama alışkanlığından taviz vermeyen ABD halkına güveniyor ve bu yüzden durgunluk olasılığını da şimdilik göz ardı etmeyi tercih ediyor.
HEDEFTEN HALEN UZAKLAR
Şu anda FED için geriye enflasyon kalıyor.
Üstelik enflasyonun yüzde 7,1 oranındaki mevcut seviyesi orta vadeli yüzde 2 hedefinden oldukça uzak. Dolayısıyla en azından yılın ilk yarısı için FED'den taviz beklemek pek rasyonel olmayacak.
Yılın ilk iki toplantısında faiz artışının devam edeceği beklentisi ağırlık kazanıyor.
Ancak piyasalar iyimser beklentilerini empoze etmeyi tercih ettiklerinden ilk toplantıda yani 1 Şubattaki faiz artırımının yüzde 64 olasılıkla 25, yüzde 36 olasılıkla da 50 baz puan olacağını fiyatlıyor. İkinci toplantı yani 22 Martta ise yüzde 59 olasılıkla bir 25 baz puan artışla Federal Fonlama Oranının yüzde 4,75-5 aralığına geleceğini öngörüyor.
Her ne kadar enflasyona odaklanan bir FED olsa da tutanaklarda ya da sözlü iletişimde inatla faiz artıracağız gibi bir iddiada bulunmuyorlar. Israrla para politikasının uygun duruşunu değerlendirirken, gelen bilgilerin ekonomik görünüme yansımalarını izleyeceklerini ve buna göre yola devam edeceklerinin altını çiziyorlar. Eğer hedeflerine ulaşılmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması söz konusu olursa da para politikasının duruşunu uygun şekilde ayarlayacaklarını da hatırlatıyorlar. Gelişi güzel gitmediklerini de şu tespitleriyle ortaya koyuyorlar.
"Komite'nin değerlendirmeleri, halk sağlığı, işgücü piyasası koşulları, enflasyon baskıları ve enflasyon beklentileri ile finansal ve uluslararası gelişmeler hakkındaki okumalar dâhil olmak üzere çok çeşitli bilgileri dikkate alacaktır." Böylesine tutarlı, şeffaf ve proaktif politika ayarlaması yapan FED küresel ekonomi için gerçekten bir şans.