Geçen hafta "Eyvah ergenlik kapıda!" dedik. Oysa ilkokul birinci sınıftaydık, dün gibi...
Ela ve Lale ne güzel el ele tutuşup geziyordu. Bir satır 'e' yazdırırken "Deveye hendek atlatmak daha mı kolay acaba?" diye düşünmüyor da değildik hani. Bildiğin rahatmışız oysa!
Şimdi ciddi bir şey anlatıyorsun, alaycı bir ses tonuyla, "Evet evet kesin öyledir" diyor. Ağzının ortasına bir tane patlatmak mı! Elbette hayır. Dedik ya geçen hafta, artık onlar hafiften yetişkin görünümlü birer çocuk. Üstelik çok kaygılı, çok öfkeli, çok ispat peşinde, çok küstah... Ya sabırlı olup emniyet içinde hayata hazırlayacağız ya da 'Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı' kolaycılığına kaçıp sonuçlarına da hep birlikte katlanacağız!
Bu süreci atlatmanın yolu, hiç şüphesiz bilenlerden öğrenmek, anlamak, uygulamak... Öyleyse geçen hafta kaldığımız yerden devam edip, Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi'nin paylaşımından hep birlikte yararlanalım.
ODASI GÜVENLI LIMANI
Artık anne ve baba olarak biricik oğlunuzun/ kızınızın hayatında ikinci plandasınız!
Gençlerin jargonu ile "Anne baba out, arkadaşlar in!" Psikolog Serkan Elçi, bu konuya açıklık getirirken, önerilerini de şöyle sıralıyor: "Ergenlik, anne ve babanın ikinci planda kalmaya başladığı, arkadaş grubunun ailenin önüne geçtiği bir dönem. Bu dönemde anne babanın her davranışı çocuk için rahatsız edici, söyledikleri her söz bir tartışma nedeni olabilir.
Evde güvende hissedeceği bir oda, buhranlı dönemlerinde sığınağı olacaktır.
Arkadaş ortamını tanıma konusunda da baskı yapılmaması, uzaktan gözlemleyerek ve ona hissettirmeden doğru yanlış kavramlarının ifade edilmesi gerekir."
AİLESİNİN ONA DEGER VERDİGİNDEN EMİN OLMALI
Ergenliğin karakteristik özelliklerinden biri de evde sürekli bir tartışma ortamının olması. karşılıklı yükselen sesler, çarpılan kapılar... İki taraf da aynı şeyi söylüyor: Konuşamıyoruz!
Peki ergenlikte iletişim sorunları nasıl çözülebilir? Psikolog Serkan Elçi, formülü şöyle veriyor:
● Ergenin, ailesi tarafından değer gördüğünü hissetmesi iletişimin ilk ayağı.
Eğer kendisini değerli hissetmezse, değerli hissedeceği farklı kişilere karşı daha fazla yakınlık hisseder. Bu da düşünmeden yapılacak olumsuz davranışlara neden olabilir.
● Bu dönemde, arkadaşlıklarının ömür boyu süreceğine inanırlar. Onların ömürlüklerine karşı eleştirel bir tavırda bulunmak, büyük hata olacaktır!
● Ailenin desteğini hissetmesi oldukça önemli. Her ne olursa olsun yanında olunacağını, zorda kaldığı zaman ailesi ile birlikte üstesinden gelebileceğini bilmeli.
● Onu dinlerken, nasihat ve öğütten mümkün olduğunca kaçının.
● Onlara karşı gösterdiğimiz fiziksel sevginin tarzı dahi değişmeli. Ergenlik bağımsızlık dönemi olduğu için çocuk gibi davranıldığını görmek istemezler.
● Karşınızda bir yetişkin varmış gibi iletişime geçmek, aile içi alınacak bir kararda fikrini almak, aile içinde ne denli önemli olduğunu hissettirmek gerekir.
● Ona karşı olan tutumlarda anne ve babanın ortak dile sahip olması da bir diğer önemli nokta. Anne bir şeye onay verirken baba vermiyorsa veya baba bir gün onayladığı şeyi, ertesi gün reddediyorsa bu da aileye karşı güvensizlik oluşturacak, iletişimin yolu kapanacaktır.
YÜREK YANGIN YERİ
Ormanlarımızla beraber yüreğimiz de yangın yeri. Yitip giden canları, canlıları, ekosistemi düşünüyorum da, kalbim acıyor. İnsanoğlu olarak bu dünyadan geçip giderken, ardımızda ne çok gürültü, ne çok kirlilik, ne çok yıkım, ne çok acı bırakıyoruz. Doğaya, yeşile, hayvana, böceğe bakıyorum da, bizden zararlısı yok şu koca yeryüzünde.