Filiz İçke Önal

Kaynastırma ögrencisini istememek ne demek!

Evinin yakınındaki okula gidip kayıt yaptırmak, 'olağanüstü bir durum yoksa' çocuk oyuncağı.
Sonrası, olsa olsa "Okullar açıldı, tatlı bir telaş başladı" klişesi...
Çocuğu kaynaştırma öğrencisi olan ebeveynler hariç.
Diğerlerinin düz ayak yolu, onlara hep yokuş!
Önce çocuğu 'kabul!' edecek bir okul bulmak gerek.
Sonra sınıf, sonra öğretmen...
Keşke bununla bitse.

BARI ZORLASTIRMAYIN
Veliler en büyük dert. Diğerlerini tenzih ederek söylüyorum: Kendisini okulun, hatta evrenin sahibi sanan, "Çocuğumun sınıfında engelli çocuk istemiyorum" diye diye aşındırmadık kapı bırakmayan tipler gerçekten can sıkıcı olabiliyor.
Canını sıktıkları velilerin de tıpkı kendileri gibi 'çocuklarının mutluluğu', 'okula uyum', 'akademik başarı', 'okula kim bırakacak, kim alacak', 'beslenmesi', 'kıyafeti', 'kırtasiyesi' gibi dertleri var.
Üstüne çocuğun özel durumunun getirdiği zorluklar, üstüne diğerlerinin önyargıları, listeleri herkesten/ hepimizden kabarık.
Sözüm bu tip velilere: Anlamak zorunda değilsin, destek olmak zorunda değilsin ama yargılamaya, etiketlemeye, ötekileştirmeye, dışlamaya, hayatını zorlaştırmaya da hakkın yok.
Geçenlerde sosyal medyada bir paylaşım gördüm. Beğenmekle yetinmeyip, daha çok insan okusun diye paylaştım da. Konuya bambaşka bir yerden bakıyor; hepimizin görmesi gereken bir yerden. Aynen aktarıyorum:

"DERDIMIZ EVLAT DEGIL"
"Çocuğunun sınıfında engelli çocuk istemeyen velilere, okulunda sınıfında istemeyen öğretmen ve idarecilere 'Başına gelirse' filan demeyin. Bizim çocuklarımız 'başımıza' gelmedi.
Onlar bize en özel hediye, en büyük lütuf. Bizim derdimiz evlatlarımız değil, sığ insanlar."

"YA KARDES GELIRSE?"
"Çocuğunun sınıfında engelli çocuk istemeyen, o çocukları göndermek için her şeyi yapan veliler açıklama olarak 'Çocuğum etkileniyor' diyor.
O ailelere soruyorum: Çocuğunuza engelli bir kardeş gelirse ne yapacaksınız? Ayrım yaparken hangisinin etkilenmesini hesaba katacaksınız?

ETKISI VAR VE OLUMLU
Eğer bir etki varsa, bu kesinlikle olumsuz yönde değil. Mesela oğlum ana sınıfında tanıştı otizmle. Sadece 'kar' diyebilen sessiz bir arkadaşları vardı ve bütün sınıf, o çocuğu koruyup kollardı. Düşünebiliyor musunuz manzaranın güzelliğini, hepsi küçücük birer insan ve o yaşta nasıl değerli bir farkındalık kazanıyorlar.
Şimdi başarılı bir tıp doktoru olan kuzenimden bu paylaşım da:
"İlkokulda sıra arkadaşım otistikti.
Öğretmenim özellikle benim yanıma oturtmuştu. Bana durumu anlatmış, destek olmamı istemişti. Hiçbir dersten geri kalmadığım gibi bana çok şey kattığını düşünüyorum. 31 yıl olmuş.
Hala gülümseyerek hatırlıyorum." Ve uzmanlar diyor ki, kaynaştırma programları, en az bu çocuklar kadar diğerlerinin de ihtiyacı.
Çocuklar bir aradayken farklılıkları görüp yaşayarak mükemmeliyetçilik baskısından da kurtuluyor.
Sonuçta herkes kazanacak, herkes mutlu olacak aslında.
Bir bilebilsek, bir görebilsek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.