Bilimsel olarak 14'üncü yüzyıldan beri kullanılan 'siyaset' sözcüğü, "devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış" olarak tanımlanıyor. Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme ise bu durumda tüm siyasetçilerin vatanı, bayrağı ve milleti için çalışması, yaptıkları eserlerle iz bırakması gerekir. Benden önce nasıldı, ben neler kazandırdım!
Siyasi partilerin ve liderlerin ana hedefi devlete hizmet etmektir. Siyasetçi ülkenin sorunlarına odaklanır ve eserler bırakırsa başarılı demektir. Siyasetin ekonomi üzerinde çok büyük etkisi var. Siyasi kararlar, ekonomi politikalarının yönünü değiştirebilir.
Daron Acemoğlu ve James A. Robinson'un hazırladığı Ulusların Düşüşü adlı kitapta "yoksul bir toplumun zengin bir toplum haline gelmesinin siyasal dönüşümünden geçtiği" dile getiriliyor.
Dünya tarihine baktığımızda, ulusların kalkınmasında ve çöküşünde yani savaşların, ekonomik krizlerin, darbelerin, devrimlerin, reformların siyasi kararlar sonucu gerçekleştiği görülür. Aslında en mantıklı olan uygulama da zor olsa da, siyaseti ekonominin dışında tutabilecek politikaların belirlenmesidir. En ideali ise kapitalist sistemin siyaseti, siyasetin sermayeyi etkilemediği tarafsız bağımsız bir ekonomi dengesinin kurulmasıdır.
TÜRKİYE EKONOMİSİ ÖRNEKTİR
Ekonomi politikalarında Kelebek Etkisi çok fazladır. Mesela dünya tarihinin en büyük finansal çöküşlerinden biri sayılan Mississippi Balonu, açgözlülükle alınmış yanlış siyasi bir kararın ülkenin kaderini ne hale getirdiğinin en önemli örneğidir.
Bu olayla, Fransa 150 yıl boyunca kendini toparlayamamış, parlamentoyu toplayarak 1789'da krizi çözebilmek amacıyla Fransız Devrimi başlatılmıştır.
Bu yüzden siyasi liderlerin, ülke geleceği üzerinde etkisi düşünüldüğünde liyakat çok önemlidir. Siyasi partiler belediye başkanı, milletvekili gibi liderini seçerken "oy toplama" kapasitesinden ziyade, devlete hizmet etme kapasitesine odaklanmalıdır.
Öte yandan ekonomide güven en belirleyici unsurdur. Güvenin olduğu yerde ekonomi büyür. Siyasilerin parti gözetmeksizin birlik beraberlik içinde katılımcı yönetim modeli kullanarak hareket etmesi ekonomiyi güçlendirir. Ortak sinerji her zaman olumlu sonuçlara dönüşür. Hızla büyüyen Türkiye ekonomisi bunun en somut örneğidir.
'BİRİKİM VE ZEKANIN ESERİ'
Nitekim geçtiğimiz hafta Başkan Erdoğan'ın Büyükşehir belediye başkanlarını toplaması bunun bir göstergesidir. Toplantıda, "Çalışmadan, çabalamadan, eser vermeden yapılan siyaset, şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten, ülkemizin enerjisini heba etmekten öte bir işe yaramaz" diyen Başkan Erdoğan birlikteliğin önemini vurguladı.
Siyasi birikim ve zekanın sonucu olan bu toplantıdan, tüm belediye başkanlarının memnun ayrılması sevindirici. Bundan sonraki çalışmalarda ortak kararların alınabilmesi için WhatSapp grubu bile oluşturuldu. Hükümet-yerel yönetim işbirliğinin sağlanması çok önemli bir adımdır.
Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur! Ülkemizin menfaati için, ekonomik gelişmelerin önemli göstergesi sayılan "eğitim, sağlık ve insani gelişme" alanlarında birlikte hareket etmek hepimizin ideali olmalıdır.