7'den 70'e herkesin gözü gelecek hafta alınacak ekonomi kararlarında.
Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faiz kararı, ikinci çeyrek büyüme rakamları, Orta Vadeli Program (OVP) gibi başlıklar olacak. Ekonomi kararları yaşamın temel kriterlerini belirlediğinden, sosyal yaşamı derinden etkilediğinden herkesin yakın takibinde. Artık ilkokul çocukları bile harçlıklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, hayat pahalılığını konuşuyor.
Her yaş grubunun ve her kesiminin ortak noktası alım gücünün iyileşmesi.
BANKALAR ESNEK OLMALI
Ekonominin istenilen koşullara ulaşması, refah seviyesinin artması, alım gücünün rahatlayabilmesinin birinci koşulu elbette "üretmektir". Üretmeden tüketen toplumların yaşaması mümkün değildir.
Bu nedenle üretimi artıracak önlemlere odaklanmaktan başka çaremiz yok. Sektörel analizler yaptığımızda bugün tüm sektörün, esnaf, şirket her şirket türünün gündemi "üretimdeki zorluklarıdır". Maliyetlerin üretimin önüne geçmesi ya da engellemesidir. Üretim yapabilmek için hammadde fiyatlarının ve girdi maliyetlerinin azalmasını ve de özellikle finansmana erişimin mümkün olmasını istemektedir.
Likidite varsa üretim olabilmektedir.
Bankaların kredi konusunda esnek ve kolaylaştırıcı olmasını beklemektedir.
BAKAN ŞİMŞEK'TEN MESAJ
Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bankalara çağrı yapmaktadır.
Bakan Şimşek, "Özel bankaların sadece tüketici kredilerine odaklandıkları dönem artık geride kalmalı, bunun şartları ortadan kalkmıştır. Reel sektörü desteklemek esas vazifemizdir. Reel sektör yatırım, istihdam, üretim ve ihracat çerçevesinde önceliklendirilecektir" diyor.
Üretimi artırabildiğimiz ölçüde iç ve dış piyasalar hareketlenebilecek, ekonomiye can gelecektir. Son 1, 5 -2 yıldır ekonomi politikalarında izlenen yolların sağlıklı işlemediğini bugün rahat görebiliyoruz.
Bundan sonra Merkez Bankası ve Para Politikları Kurulunun izleyeceği bilimsel yöntemlerle olumlu etkilerini yakın zamanda görmeyi umuyoruz. Fakat bu ülke hepimizin olduğu için her kesimin elini taşın altına koyması lazım. Mesela araç sahipleri 2 MTV ödeyeceği gibi ülkemizin ilk 500 şirketi gibi karlılığı yüksek şirketlere "Servet Vergisi" getirilmesi sağlanabilir.
Buradan hazineye aktarılan vergi gelirleri üretimin artması için KOBİ'lere destek sağlanabilir. Diğer taraftan A'dan Z'ye halkın da bilinçli harcama yapması enflasyon noktasında kritik önem taşıyor.
Üretmeden tüketim çılgınlığının enflasyona neden olduğu bilinmeli. Ekonomi çok denklemli yönetilmesi zor bir alandır ve milli bir meseledir. Tepkilerin çarpan etkisi yarattığını bilerek hareket etmek önemlidir. Toplumun, üretimi destekleyecek seferberlik ruhu ile hareket etmesi ilerlemenin yoludur.