Hindistan'ın nüfusu, 1,44 milyara ulaşarak Çin'i geride bıraktı.
Şimdilerde ülkede yaşam beklentisi erkekler için 68, kadınlar için 71'e çıkararak 1950'li yıllardaki 32 yıl olan süreleri ikiye katlamayı başardılar.
Ancak, halkın yüzde 70'i hala kırsal kesimde yaşıyor ve her sene 10 milyon insanına iş bulmak zorunda.
Halen işsizlik yüzde 10'larda. Hindistan'ın yönetim şekli federal cumhuriyet ve ülke İngiltere'den 1947 tarihinde bağımsızlığını kazandı. 28 eyalet ve 8 birlik bölgesi söz konusu. 3.287.263 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın yedinci büyük devleti. Yani dünya yüzeyinin yüzde 2,4'üne sahip ama dünya nüfusunun yüzde17'sini barındırıyor.
Hindistan doğal kaynaklar bakımından da zengin değil. Coğrafi ve iklimsel değişiklikler, Hindistan'ı çok ciddi gelir dağılımı ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri farklılıkları ile karşı karşıya bırakmakta.
Çalışan nüfusun yüzde 60'ı tarım sektöründe ve yurt içi göç çok yoğun.
Hintçe, Bengalce, Tamilce, Urduca, Gujaratça, Oriyaca, Punjabça, Assamizce, Sanskritçe ve Sindce gibi yüzlerce dil konuşuluyor. Nüfusun yüzde 80'i Hindu, yüzde 13.4'ü Müslüman. IMF verilerine göre Gayrı Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) 3,5 trilyon dolar... Bu durumda kişi başına gelir 2.500 dolar civarında.
3. BÜYÜK OLMAYA ADAY
Bugün iktidarda olan Narende Modi, 1950 yılında Mumbai'de doğdu. Delhi Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi eğitimi aldı. Yüksek lisansını da Gucarat Üniversitesinde tamamladı.
On yıl önce(2014) yapılan genel seçimlere Bharatiya Janata Partisinin (BJP) lideri olarak girdi ve tartışılmaz bir zafer kazandı. Başbakanlığı o tarihten bu yana kesintisiz devam etti.
On yılda muazzam alt yapı çalışmaları ve insanlarını dönüştürücü özelliklere sahip tuvalet eğitimi ile 'temiz ülke' ve yüz milyonlarca insana ulaşan ücretsiz gıda yardımlarına ek olarak bir milyar insanı kapsayan internete erişim imkanı gibi sosyal politikalar ile göz doldurdu. Dünya Bankası klasifikasyonuna göre Hindistan, alt-orta gelirli bir ekonomi olarak sınıflandırılıyor. Ancak birçok uzman Hindistan ekonomisini 2050 yılına kadar ABD ve Çin'den sonra dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olacağını öngörüyor. Mondi, partisi BJP'nin artık sadece politik değil sosyal bir hareket olduğunu her yerde ifade ediyor.74 yaşındaki Mondi görür mü bilmiyoruz ama kendisi, ana hedef olarak Hindistan'ı 25 yıl içinde 'gelişmiş bir ülke' haline getirmek olarak ortaya koymuş durumda! Amerika dahil bir çok ülke, Hindistan'ı Çin'in etkisini azaltan ya da mümkünse yok edecek bir rakip olmasını umuyor!
1,4 milyar nüfusuyla Hindistan, ABD Başkanı Biden için küresel zorlukların üstesinden gelmekte birlikte çalışacağı "vazgeçilmez bir ortak" statüsünde.
BABASINA VERDİĞİ SÖZ
Mondi, bu hedefleri gerçekleştirirse, Hindistan'ın bir tren istasyonunda çaycılık yapan babasına verdiği sözü yerine getirmiş olacak: O kısıtlı ortamda, önce birey olarak kendisini eğitecek, sonra da ülkesini dönüştürecekti!
Nihayetinde yaşamın anlamı da bu değil mi!? İnsanlarının ve toplumun esenliği için çalışmak! Bu dev nüfus ve ekonomi için 2024 yılı kritik geçecek gibi. Çünkü bir milyara yakın seçmen Modi politikaları için seçim sandığında oy kullanacak. Karşısında I.N.D.I.A ismi ile liderliğini Rahul Gandhi'nin de içinde bulunduğu Hindistan Halk Partisi'nin oluşturduğu güçlü ittifak var.
Şimdilik muhalefet, yeterince istihdam yaratılmaması,sağlanan refahın eşit dağıtılmaması ve işsizlik üzerinden iktidara yükleniyor. Bence Dünyanın en ilgi çekiçi seçimlerini izleyeceğiz.
10 yıla uzanan iktidarı boyunca yıllık yüzde 7 ile dünyanın en hızlı büyüme oranlarını gerçekleştiren, alt yapısını elden geçiren,geçen sene ağustos ayında Chandrayaan 3 isimli insansız uzay aracını Ay'a gönderen Hindistan,bağımsızlığının 100. yılı olan 2047 yılında 'gelişmiş' ülkelerin arasına katılma başarısını gösterirse,bu durum, dünyanın az gelişmiş ülkeleri için büyük bir ilham kaynağı olacaktır, hiç kuşkusuz! Türkiye olarak, şimdiden ana stratejilerimizi güneşin doğduğu yöne odaklamakta yarar var!