Enflasyonun iki temel nedeninden birisi gıda ürünlerinin fiyatlarının önlenemez yükselişi... Mevsimsel özellikle ve iklim koşulları gıda enflasyonu yarattığı gibi, üreticiden perakende satış raflarına gelene kadar devreye giren haksız menfaatler de önemli paya sahip oluyor rakamın yükselmesinde. Öylesine geniş yelpazede yer alan çıkar grupları yararlanıyor ki bu süreçten ne önlem alınırsa alınsın gıda fiyatlarının yola çıkışından satış yerine varışına kadar artan fiyatların önüne geçilemiyor. Geçen yıl yürürlüğe giren yönetmelik kapsamında "ürün ihtisas borsalarının" yakın zamanda hayata geçirilmesi bugünlerde bir kez daha gündeme geldi. Peki kurulacak borsa gıda fiyatlarının yükselmesini engelleyebilecek mi?
Sorunun yanıtından önce borsanın nasıl çalışacağına ve işlem esaslarının ne olacağına değinelim...
ÜRÜN SENETLERİ
Ürün ihtisas borsaları çeşitli illerde kurulacak ve anonim şirket şeklinde özel ve kamu mülkiyetinde olacak. İlk borsanın ortakları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 33 ticaret borsası, Borsa İstanbul, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), Takasbank, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası olacak. Tabi İzmir Ticaret Borsası da kurucular arasında...
Her borsada işlem görecek ürün çeşitleri değişecek. İlk borsanın pamuk ve buğday üzerine olması planlanıyor.
Borsada söz konusu tarımsal ürünlere dayalı "elektronik ürün senetleri" işlem görecek. Elektronik ürün senedi ise lisanslı depo işletmesince, elektronik kayıt kurallarına uygun olarak sistem üzerinden oluşturulan elektronik kaydını ifade ediyor. Bu senetlerin sistem üzerinden oluşturulmasını, bu senetlere bağlı tüm hak ve yükümlülükler ile işlemlerin ilgili taraflar itibarıyla kayden izlemesini "elektronik kayıt kuruluşu" olarak tanımladığımız lisanslı kurulacak anonim şirketler yapacaklar. Kısacası lisanslı depolarda saklamaya alınan ürünler için ürün senetleri çıkarılacak ve ürünün fiziken kendisi yerine bu senetler alınıp satılacak araz ve talep mekanizması çerçevesinde... Böylece şeffaf işlemler ile piyasa koşullarında bir fiyat oluşumu sağlanmış olacak.
OYNAKLIK AZALACAK
2017 yılı talep enflasyonu yüzde 11,92 seviyesinde iken aynı dönemde gıda enflasyonu yüzde 13,79'a kadar çıktı.
İşlenmemiş gıda grubunda yüzde 15,55, işlenmiş gıdada ise fiyat artışı yüzde 12,20'lerde seyretmiş geçen sene... Gıda grubunun TÜFE sepetindeki ağırlığı da yüzde 20'lerinde üzerinde ağırlıklaştırıldığından TÜFE'nin temel belirleyici alt grubu konumunda oluyor.
Ürün borsaları gıda fiyatlarına iki kanaldan katkı yapacak. Birincisi depoların varlığı ile üreticiler arz fazlalarını uyanık simsarlara kaptırmayabilecekler. Bozulma riskini ve biran önce nakde dönüp kredi borçlarını kapatma zorunluluğunu göz önünde bulunduran üreticiler daha ucuza arz fazlası olan ürünlerini hemen satıyorlardı.
Bundan yararlanan aracılar da istedikleri gibi fiyat ayarlamaları yapabiliyorlardı.
İkincisi hem spot hem de vadeli işlemlerle daha sağlıklı fiyat oluşumu söz konusu olacak. Böylece fiyat oynaklıkları da azalacak. Geçen sene çıkarılmış olan genel yönetmelik çerçevesinde yeni tebliğler çıkarılması gerekiyor yeni ihtisas borsalarının kurulabilmesi için. Detaylar belirlendiğinde sizlerle paylaşacağım.