Önceleri Merkez Bankası'nın aldığı beklenmedik kararlar için 'sürpriz karar' başlığı atardık yazılarımızda.
Ama bu seferki karar sürpriz değil gerçekten ilginç bir karar oldu. Enflasyonda manşetten öte çekirdek enflasyon göstergesine önem veriyoruz açıklaması sonrasında, "Merkez Bankası politika faiz oranını aşağı çekemiyor, onun için böyle bir açıklama ile iletişim yapıyor galiba" gibi düşünürken tam tersi oldu, faiz indirimi için zemin yarattığı ortaya çıktı. Gerçi bu olasılık piyasalar tarafından daha ağır basıyordu.
Neyse, son yazımda kaldığım yerden devam edeyim.
Hatırlayacağınız gibi iki olasılığı ortaya koymuştuk. Şu anda birinci senaryoyu analiz etmek zorundayız. Yani FED'den varlık alım miktarının azaltılmasına yönelik sinyaller ve Merkez Bankası'nın faiz indiriminin bir arada olduğu senaryo.
SİNYAL GELMİŞTİ
Merkez Bankası yaklaşık iki hafta önce enflasyonda 'çekirdek enflasyon' göstergesine önem vereceğini duyurmuştu.
Yüzde 19.25 seviyesinde bulunan çekirdek enflasyondan daha düşük seviyede bulunan Özel Kapsamlı TÜFE-C grubunda oran yüzde 16.76 seviyesinde idi. Yüzde 19 politika faiz oranından bu çekirdek enflasyonu çıkardığımızda ulaştığımız reel faiz 2 puanın üzerinde kalıyor. İşte bu alanı Merkez Bankası faiz indirimi için kullanmaya başladı, son kararı ile. İlk aşamada 100 baz puan indirerek yüzde 18'e çekti.
Kritik soru şu. Daha doğrusu algı şu diyelim; Merkez Bankası kapıyı araladı, faiz indirimlerine devam eder. Oysa Eylül ayı enflasyonu büyük oranda yüzde 19.25'in üzerinde gelecek.
Bu durumda Merkez Bankası'nın temel aldığı çekirdek enflasyon da yüzde 17'lere çıkabilir ki bu da yine bir faiz indiriminin alanı olur.
DİKKAT ÇEKEN KONULAR
Toplantı sonrası yayınlanan basın metninde sözlü yönlendirmede kullandığı 'sıkı duruşun korunacağı' ibaresini çıkardı.
Diğer bir dikkat çeken nokta Merkez Bankası'nın enflasyon tanısı... "Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/ yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir." Özeti şu, Merkez Bankası'nın tespitinin; enflasyondaki artış kalıcı değil, çoğunlukla arz yönlü faktörlerden kaynaklanıyor, gıda ve ithal ürünler gibi.
Gıda da iklim koşulları, ithal mallarda da tedarik zincirindeki bozulmalar öne sürülüyor.
Üçüncüsü ise politika faiz oranının enflasyon üzerinde olacağı taahhüdü çıkarılmış.
Haklı olabilir. Geçen ay enflasyon yüzde 19.25 iken politika faizini bunun üzerine çıkaracak adımı atmamıştı.
Dördüncü dikkat çeken nokta iletişim ile ilgili... Faiz indirimi yaptığı için en azından bunu kısmen dengeleyecek güçlü iletişimi öne çıkarabilirdi.
Ama yapmadı.