Hayatta her şeyin başı sağlık... Sağlıklı yaşam olmadan hiçbir şeyin anlamı yok. Geçtiğimiz günlerde İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyat oldum. Mesleki uzmanlığının yanı sıra pozitif enerjisi ve görev aşkı ile kendisine hayran bırakan doktorum Genel Cerrah Semra Salimoğlu hocama sonsuz teşekkür ediyorum. Sayesinde turp gibi oldum.
Atamız ne de güzel söylemiş: Beni Türk hekimlerine emanet edin. Doktorluk mesleğinin ne kadar kutsal olduğunu hastanede kaldığım üç gece boyunca bir kez daha anladım. Motor çalışırken tamir yapabilen kaç meslek var ki?
HASTANELERE İNSAN SELİ Gerçekten de sağlık çalışanlarının her bir üyesi çok değerli. Ne yazık ki son yıllarda uluslararası veriler gösteriyor ki hastalıklar çok artmış durumda. Kanser, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, nörolojik hastalıklar, psikolojik hastalıklarda ve otoimmün denilen bağışıklık sisteminin yol açtığı troid, MS gibi hastalıklar korkunç boyutta. Örneğin kalp krizi oranları 30'lu yaşlara inmiş. Her dört kişiden biri kanser hastalığına yakalanıyor.
Hastanelere insan seli var, veriler gerçekten ürkütücü.
Savaşlar, pandemi, ekonomik sorunlar, sosyal olaylar, tarımda bilinçsiz zirai ilaç kullanımı, gıdadaki tağşiş ve hileler, teknolojinin negatif yansımaları gibi pek çok etken hastalıklara yol açıyor. Bunların en başında ise psikolojik etkenler var.
Endişe, korku, kaygı ve stresin yol açtığı psikolojik sorunlar fizyolojik sorunlara yol açıyor. Eskilerin dediği gibi bedeni hasta eden ruhtur. Eğer önlem alınmaz ise dünyanın gidişatı ve kapital sistemin yol açtığı zararlara bakıldığında maalesef hastalıklar çok daha erken yaşlara inecek.
YILDA 4 MİLYON AMELİYAT Manevi taraf ayrı ama ülke ekonomisine ciddi zarar veriyor. Sağlık harcamalarımızın Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranı yüzde 5 civarında. İstatistiklerine göre ülkemizde her yıl hekime başvuru sayısı 700 milyonu geçiyor. Bu hastalardan 11 milyonuna MR, 12 milyonuna Bilgisayarlı Tomografi, 4 milyonu geçkin hasta ise ameliyat oluyor. Maliyeti düşününce, devletin girdiği yük gerçekten fazla, 100 milyar TL'yi geçiyor. Gerçekten ciddi önlemler almamız lazım. Gıdadaki denetimlerin artması, halkın gıda okuryazarlığı konusunda bilinçli olması, stres düzeyini kontrol etmeye yardımcı olacak özellikle aile hekimleri bünyesinde psikolog istihdamı çok gerekli. Diğer taraftan bunca hastalık riski ve yükünün altında olan sağlık çalışanlarının özlük haklarını iyileştirmeye de ihtiyaç var. Enflasyonla mücadele ortamında bu daha da önem kazanmış durumda. Onca zor koşullarda canla başla çalışan sağlık çalışanları en iyi imkanları hak ediyor.
İKİNCİ BEYAZ REFORM DÖNEMİ Son yıllarda bazı sağlık çalışanları yurt dışında çalışma isteğine yöneldi. Onlara bu isteklerinin nedenini sormalı ve ülkemize hizmet etmeleri için gönüllerini kazanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Doktor ve hemşirelerin yurt dışında değil, ülkemize hizmet etme hayali kurması gerekmez mi? Sağlıkta iyileştirmeler yapıldıkça yurt dışı istekleri elbette geri çekiliyor.
Bu konuda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "İkinci Beyaz Reform" döneminin başladığı duyurdu. Bakan maddi iyileştirmelerden "malpraktis yasası"na kadar birçok reforma imza atacaklarını, devletin radikal çözümler ve köklü değişimler uygulayacağını belirtiyor. Sağlıkta şiddet başta olmak üzere, nöbet ücretlerinin artırılması, enflasyona karşı hakların korunması, sabit ödemenin emekliliğe sayılması gibi konular üzerinde çalışıldığını bildirdi.
Sağlık çalışanlarının da görüşlerini alacaklarını belirtiyor. Sağlık çalışanlarımızın her biri kıymetli, onlar yaşam kaynağımız...