Küresel rekabetin hızlı artışı, ekonomik zorluklar, küresel piyasadaki belirsizlikler, dış çevre faktörlerindeki beklenmeyen durumlar karşısında, şirketler rekabet avantajı elde edebilmek için her gün çeşitli yollar araştırıyor.
Dijital çağın inovasyonu ile birlikte iş modellerinin değişen ve dönüşen süreçler karşısında bütünsel bakış açısı kazanan şirketler, rekabetin "Yetenek Yönetiminden"geçtiğine inanıyor. Çünkü her şeyin özünde insan var! Artık ne makinelerin ne de üretim oranlarının katma değeri; insanın yeteneğinden fazla değil!
Neticede makineyi üreten de "insan."
ÜRETMEYİ TEMSİL EDİYOR
Vizyon sahibi, çağın gerekliliklerine uyum sağlayan ve dünyada söz sahibi olmayı amaçlayan kuruluşlar yetenek yönetimine eğilerek "taklidi yapılamayan" rekabet gücünü elde etmeyi istiyor.
Yetenek; niteliği, bilgiyi, liderliği, üretmeyi temsil ediyor. Yetenekli çalışan ise hedef ve değer odaklı, yardımsever, çevik, yeniliğe ve değişime açık, durumsal yaklaşabilme becerisi gibi nitelikli özellikleri taşıyor. Yetenekli kişileri işe almak, doğru konumlandırmak, kapasitesini kullandırmak ve onu elde tutma için İK ve ilgili yöneticilere çok büyük görev düşüyor.
İnsan psikolojik bir varlık olduğu için yetenekli çalışanların tüm beklentilerine cevap verebilmek için İK'nın uygulayacağı sistemler önem taşıyor. İşverenlerin gözünde "Çalışan bana ne kazandırır?" yaklaşımı yerine yetenekli çalışan "şirket bana hangi katkıları sağlıyor?" sorusu öne çıkıyor.
EMEK İSTİYOR
İnsan Kaynağının en değerli sermaye olduğuna inanan, yeteneğin başarının anahtarı olduğu vizyonuna sahip kurumlara bakıldığında, işveren markasını sağlamış şirketler olduğunu gözlemliyoruz.
Örneğin savunma sanayii şirketleri gibi. Hepimizin bildiği gibi son yıllarda savunma sanayiinde ciddi atılımlar, çığır açan yenilikler, dünyaya rol model olan teknolojiler, TSK ve Türk milletine gurur yaşatan savunma araçlarımız var. Savunma Sanayii 2024-2028 Stratejik Planda belirtildiği gibi hali hazırda 1000'in proje yürütülüyor. 2023 ihracat Tabii hiçbir başarı tesadüf değil. Emek, çalışma, inanç ve umut istiyor. Türk Savunma sanayiinin ve paydaşlarının daha ileri gitmesi için bu farkındalık ile Savunma Sanayii Başkanlığı Milli Yetkinlik Hamlesi başlattı. Bu hamle ile savunma sanayii şirketlerinin yetenek yönetimini geliştirmeyi hedefliyor.
Bu kapsamda 18-19 Eylül tarihlerinde Ankara'da I.Yetenek Yönetimi Zirvesi düzenlendi. Bu zirve savunma sanayiinde yer alan insan kaynakları ve akademi ekiplerinin katıldığı zirvede, sektörün ihtiyaç ve öncelikleri istişare edildi. Teknoloji ve İnsan Kaynakları, Savunma Sanayii Özelinde Yetenek Pazarı, Yetkinlik Mimarisi ve Gelişimi, Savunma Sanayii Yetenek ve Kariyer Yönetimi, İş Yapış Kültürü ve Değişim Yönetimi, Kuşaklar Arası Çeşitliliğin Yönetimi, Liderlerin Yetenek Yönetimi Ajandası oturumları ile birbirinden yetkin konuşmacılar tecrübe, bilgi ve öngörülerini paylaştılar. Son oturum olan Liderlerin Yetenek Yönetimi Ajandasında Aselsan, TUSAŞ, Roketsan, Havelsan, STM, TEİ, şirketlerinin Genel Müdürlerin; İnsan Kaynakları Yönetim Fonksiyonlarına hakim olmalarından açıkçası çok mutlu oldum, iş dünyasında böyle yöneticilere çok az rastlıyoruz. Üst yöneticinin yaklaşımı organizasyonun tümüne yayılıyor.
BAŞARININ ARDINDA İNSAN
Zirvede Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş'ın Açık Büfe Yetenek sunumu katılımcıları oldukça etkiledi. Yeteneği Yönetebilmek için önce insanı anlamanın gerekliliğini vurgulayan Karataş, çalışanların istek ve beklentileri ile yöneticilerin beklentilerini doğru yönetim modeli ile ortak paydada birleştirilebileceğine değinirken, ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için yetenek yönetiminin çok önemli olduğunun altını çizdi. Savunma Sanayii Akademi'nin şahane bir sloganı var. "Başarının ardında hep insan var! Bu slogan çok şey anlatıyor.
Yolumuz uzun ödevimiz çok. Türkiye savunma sanayiinde dünyaya model işler üretiyorsa, diğer sektörlerde de en iyi başarıyı gösterir. Atatürk'ün dediği gibi "Millî hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır."