Derbiler özeldir. Derbiler güzeldir.
Bir kere günler öncesinden tartışması başlar. Tahminler yürütülür, artılar ve eksiler terazinin kefelerine konur. Fakat dönülür dolaşılır hep aynı cümle kurulur. "Derbilerin favorisi olmaz" Cümle klasik ancak çok doğru. Şöyle geriye dönüp bu ezeli rekabete dayalı kaç maç izledim acaba diye düşündüm. 80'lerin başından günümüze yani. 40 sene... Ligi, özeli, kupası, TSYD'si derken 100'ü geçkin maç. Öyle maçlara tanık olduk ki, "Kesin G.Saray yener" dendi, Fener kazandı.
"Fener fark atar" dendi, G.Saray aldı. "Bol gollü olur" denilip, tatsız tuzsuz derbiler de izledik. Ve elbette tersini de. Elbette ki bizim işimiz yorum yapmak fakat bir yere kadar. Dedim ya "Derbilerin havası başka olur, favorisi olmaz." Hiç ummadığınız isim kahramana dönüşebilir. Hatta yıllarca bu maçlardaki performanslarıyla anılır. Dünkü maçla ilgili de tarihe şu notları düşebiliriz.
EN RAHAT DERBİSİYDİ
G.Saray belki de son yıllarda en çok pozisyon bulduğu derbiyi oynadı. Sahasındaki derbileri de buna ekleyebiliriz.
İnanılmaz hızlı çıktı, defansın arkasına atılan her pozisyonda tehlike yarattı ve tek top oyununu müthiş oynadı. Haftalar önce derbi için "Icardi de Gomis de yedek oturacak" deseler sanırım kimse inanmazdı.
Okan Hoca işi takımın hızıyla çözmek istedi. Ve bunu başardı da. Barış Alper, Kerem ve Rashica F.Bahçe orta sahası ve savunma bloğuna öyle tehlikeli anlar yaşattı ki maçın seyri daha ilk yarıdan belli oldu. İkinci yarı Jesus'un oyunu çevirme çabası sonuç vermezken tersine maç koptu gitti. Bu galibiyetin mimarı Okan Buruk'tur.
Ezeli rakibini sahasında öyle etkisiz bıraktı ki sanırım ileride de bu derbiyi bu şekilde anacağız. Dedim ya derbiler özeldir. Maçtan önceki yorumlar bir yere kadardır.