Federal Açık Piyasa Komitesi 2 Kasımda toplanıp iki günün ardından 3 Kasımda Türkiye saati ile akşam 9'da açıklama yapacaklar. Bu toplantı sonrası Başkan Powell'ın konuşması olmayacağı gibi Komite üyeleri makroekonomik verilere ve Federal Fonlama Oranının seyrine dair öngörü de yapmayacaklar.
Bizdeki "Politika Faiz Oranının" dengi ABD'de "Federal Fonlama Oranı" olarak tanımlanıyor. Şuan ki seviyesi yüzde 0-0,25'ler. Pandemi öncesi 2 yılda Komite, uyuklayan sürücünün arabayı bir sağa bir sola yalpalatması gibi fonlama oranını bir aşağı bir yukarı dalgalandırmıştı. 2018'de anlamsız yere 4 kez 25 baz puan faiz artırımı ile fonlama oranını yüzde 1,25-1,50'den yüzde 2,25-2,50'ye kadar çıkarmıştı.
2019'da pardon deyip 3 kez 25 baz puan indirim ile yeniden yüzde 1,5-1,75 düzeyine çekmişti. Pandemi yılı 2020'de de 3 ve 16 Mart tarihlerinde olağanüstü toplanarak bugünkü seviyesi olan sıfırlara getirmişti. Bu arada varlık alım programları ile bilançosunu 3,75 trilyon dolardan 8,56 trilyon dolara yükseltmişti. Yani 4,81 trilyon dolar likidite enjekte etmişti pandemi döneminde.
İLETİŞİMDE ŞAHİN TONA GEÇİŞ
Şimdi sıra alınan bu ekstrem önlemlerden kademeli çıkışa geldi. Öncelikle varlık alım miktarını düşürecekler. 120 milyar dolar aylık miktar çok büyük olasılıkla 15 ya da 20 milyar dolar aylık azaltılmalar ile gelecek yılın ortalarında sıfırlanacak. İkinci sırada Federal fonlama oranının yükseltilmesi var. Komitenin son yaptığı toplantıda öngörüde bulunmuşlar ve 18 üyenin 9'u yani yarısı 2021 yılında bir 25 baz puanlık 3 üye de 2 kez 25 baz puanlık faiz artırımından yana olduklarını ifade etmişlerdi.
Faiz artırımının zamanlamasında iki temel faktöre yoğunlaşıyor Komite. Enflasyon ve yüksek istihdam... Yüzde 5,4'de kadar çıkmış enflasyonun faiz artırımı için güçlü sinyal vermesini biraz Başkan Powell enflasyonun arz yönlü gelişmelerden kaynaklandığına ve geçici olduğuna güçlü vurgular yaparak engelliyordu. Ancak yakın zamanda o da geri adım atmaya başladı ve enflasyon tahmin ettiğimizden daha uzun sürebilir dedi.
Bu durumda 2-3 Kasım toplantısında hem varlık alım miktarının düşürülmesine yönelik bir somut program çıkma hem de iletişim politikasının biraz faiz artırımının yaklaştığını teyit edecek yöne kayma olasılığı yükseliyor. Demek ki ekonomiler açısından ABD tarafında sonbahar kendini hissettirecek ve soğuk hava özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha da etkili olmaya başlayacak.
ÜLKELERDEN RASYONEL KARARLAR
Zaten gelişmekte olan ülkeler rüzgârın terse döneceği öngörüsü yaptıkları için gereken tedbirleri de almaya başladılar.
Birçok gelişmekte olan ülke merkez bankası politika faiz oranlarını artırırken çok azı da sabit tutmayı tercih etti. Doğal kaynaklardan son aylarda çok yüksek gelirler elde eden ve 614 milyar dolar rezerve sahip Rusya bile yüzde 6,50 olan faizini yüzde 6,75'e son olarak da yüzde 7,5'e yükseltti.
Brezilya ise yüzde 5,25'den yüzde 6,25'e, Meksika yüzde 4,5'den yüzde 4,75'e çıkardılar.
Brezilya 369 milyar dolar, Meksika ise 212 milyar dolar rezerve sahipler.
ABD'den gelen soğuk hava dalgasına karşı proaktif davranan ve rasyonel karar alan bu ülkelerde enflasyon oranları da panikleyecekleri düzeylerde değil. Rusya'da yüzde 7,4, Brezilya'da yüzde 10,25 ve Meksika'da yüzde 6. Sizi rakamlarla bunaltmamak için gelişmekte olan ülkeler arasından sadece bu üç tanesine değindim.
Hemen hemen tamamı küresel ekonominin, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin gerçeklerine ve kendi ekonomilerinin iç dinamiklerine göre rasyonel kararlar alma gayretindeler. Doğrusunu yapıyorlar hem ekonomilerini hem de ulusal paralarını güçlendirmek için.